“Türk müziğinde kullanılan seslerin ‘komalı sesler’ olduğu” görüşü oldukça yaygın olup müzik kültürümüze ilişkin her türlü olgu (ve hatta çoksesliliğin gelişememiş olması bile) çok kez “komalı seslerin” varlığıyla açıklanmaya çalışılmakta, eş aralıklı düzende (alm.Temperatur, ing. temperament, fr. tempérament) karşılığı olmayan perdelerimiz ve kullandığımız nota yazısındaki 1,4,5,8,9,12,13 komalık diyez ve bemol imleri de bu görüşü doğrular görünmektedir.
Oysa konuya görüntüye dayalı bilgiler (!) açısından değil de, tarihsel ve selenbilimsel bilgiler açısından bakıldığında, ne Türk müziğinde ne de yer yüzündeki bir başka müzik kültüründe “komalı ses” olarak adlandırılabilecek bir ses türünün bulunmadığı ve Türk müziğinde uluslararası boyutta bir çokseslilik kültürüne henüz ulaşılamamış olunmasının da müziğimizde kullanılan ses sistemiyle hiçbir alâkasının olmadığı görülecektir.