BÖLÜM 1 – 49 TUŞLU KLAVYEDEN 88 KLAVYEYE KADAR OLAN EVRE
Giriş
Modern (standart) piyano klavyesi, La1’den (A2) başlayıp Do9’da (c5) biten, 52 tanesi beyaz, 36 tanesi siyah, toplam 88 tuştan oluşur. (Uyarı! Bu yazıdaki oktav numaraları, farklı bir bakış açısıyla, Amerikan sistemine göre bir numara büyük verilmiştir!) Genellikle “7 ½ oktav” olarak nitelenen (7 ¼ oktav demek daha doğru olur) bu ses alanı (Lat. Ambitus; Alm. Tonumfang / Raum; İng.range / extension / compass; İt. estensione; Fr. étendue) uluslararası sanat müziği başta olmak üzere Batı müzik kültürüne dayalı tüm müzik türlerinde aynı zamanda gereç dizisi** (Alm. Materialleiter) kabul edildiği için, ses sistemine ilişkin tüm kavram ve açıklamalarda 88 tuşlu piyano klavyesi baz alınır. Bu yaklaşım, birçok insanda, “piyano klavyesinin tarih boyunca 88 tuşlu olduğu ya da bundan sonra da hep 88 tuşlu kalacağı” gibi bir algıya neden olabilmekte ve hatta yaygın olarak kullanılan Amerikan Oktav Numaraları bile, 88 tuşlu klavyeye göre belirlenmiş görünmektedir. Oysa 1698-1711 yılları arasında Bartolomeo Cristofori (1655-1731) tarafından klavsen ve klavikorttan türetilerek geliştirilmiş bulunan piyanolardaki oktav ve tuş sayısı, sürekli artmış ve pianoforte adıyla yapılan ilk piyanolardan bugüne kadar geçen 3 yy. içinde, dört oktavdan dokuz oktava, 49 tuştan 108 tuşa ulaşmıştır.
88 tuşlu piyanoların üretilmeye başlandığı 19. yüzyılın son çeyreğinden günümüzün 108 tuşlu piyanolarına kadar olan evreye ilişkin bilgilerin son derece net olmasına karşın, Cristofori’nin 49 tuşlu 4 oktavlık pianofortesinden, 88 tuşlu piyanoya kadar olan yaklaşık 160 yıllık evredeki gelişmeler, ülkelere, piyano yapımcılarına (markalara) ve hatta aynı markanın alt modellerine göre önemli farklılıklar gösterebildiği için, o evre piyanolardaki tuş ve oktav sayısının hangi yılda kaça ulaştığını kesin olarak belirtebilmek mümkün olamıyor. Kaldı ki, ülkelere, piyano yapımcılarına, aynı piyano markasının alt modellerine ve yıllara göre sürekli değişen söz konusu farklılıklar, oktav ve tuş sayısıyla sınırlı olmayıp aynı oktav sayısı içinde, içerdikleri ses alanları da farklı olabiliyor. Örneğin (ileride inceleneceği üzere) farklı kişilerce birer yıl arayla (1749 ve 1750) yapılmış beşer oktavlık iki piyanodan birinin Fa2 – Mi7 (F1 – c3), ötekinin Sol2 – Sol7 (G1 – g3) aralığında 5 oktavlık klavyeye ya da aynı yılda (1810) yapılmış altışar oktavlık iki piyanodan birinin Do2 – Do8 (C1 – c4), ötekinin Fa2 – Fa8 (F1 – f3) aralığında 6 oktavlık klavyeye sahip olması gibi… Bu nedenle, piyano klavyesindeki oktav ve tuş sayısının yıllar içindeki gelişimini göstermek amacıyla yapılan tarihlemelere ihtiyatla yaklaşmak ve verilen tarihlerin “ortalama” olduğunu, markadan markaya, hatta aynı markanın alt modelleri arasında bile değişebileceğini unutmamak gerekiyor. Dolayısıyla, 88 tuşlu klavyenin yaygınlaşmaya başladığı 1880’li yıllara kadar olan yaklaşık 160 yıllık evrenin herhangi bir aşaması için kesin tarih vermekten kaçınarak, 1722’den 1750’lere kadar 4, 4 ¾ oktav, Mozart’ın zamanından (1756 -1791) 1800’lere kadar genellikle 5 oktav, 1800’den sonra piyanist ve bestecilerin isteği üzerine tuş sayısının hızla artmasıyla 5 ½, 6, 6 ½, 7 oktav (85 tuş) olup 1880’lerden itibaren üç tuşun daha eklenmeye başlamasıyla, günümüzde standart kabul edilen 7 ¼ oktav genişliğindeki 88 tuşlu klavyeye ulaşıldığı söylenebilir.
Dört oktavlık klavyeden beş oktavlık klavyeye (Yaklaşık 1722-1750 arası)
Kendisi de mükemmel bir müzisyen olan ve himayesine aldığı Cristofori’nin piyanoyu geliştirmesinde etkili olduğu sanılan Prens Ferdinando de’ Medici’nin (1663 -1713) müzik aletleri envanterine göre, Cristofori’nin 1698’de geliştirdiği arpicembalo che fa il piano e il forte (piano ve forte çalabilen Arp-çembalo/Arp-klavsen) ve 1709 – 1711 yıllarında geliştirdiği gravicembalo col piano e forte ilk prototipler sayılmakla birlikte, Cristofori tarafından yapıldığı tahmin edilen 20 kadar piyanodan günümüze yalnızca 1720, 1722 ve 1726 tarihli olan üç tanesi ulaşabilmiştir. İçlerinde en eski tarihlisi olan Cristofori 1720, Do3 – Fa7 (C – f3) arasındaki 4,5 oktav genişliğinde 54 tuşluk bir klavyeye sahiptir. Ancak, bunun orijinal klavye olmadığı, (Fa2Sol2La2) – Do7 aralığında olan klavyesinin, 1938 yılında yapılan kapsamlı değişikliklerle bir beşli aralığı kaydırılıp Do3 – Fa7’ ye dönüştürüldüğü bilinmektedir.
Cristofori 1720’nin orijinalinde (o dönem klavsenlerindeki yaygın klavye biçimine uygun olarak) Fa2’ den (F1) başlayıp (aralarında yarım ton bulunmayan) Fa2-Sol2-La2 sesleriyle diyatonik olarak Sibemol2 sesine ulaşan ve daha sonra kromatik olarak Do7’ ye (c3) kadar giden 54 tuşlu klavye, (aşağıdaki canlandırma da görüleceği üzere) 1938 yılında yapılan değişiklikle, yaklaşık yarım oktav tize kaydırılıp Do3 sesinden başlatılmış ve atılan beş bas sesin yerine tiz bölgeye Dodiyez7’ den Fa7’ ye kadar olan beş kromatik ses eklenmiştir.
Cristofori’nin 1722 ve 1726 tarihli pianofortelerinde, 1720 tarihli pianofortesindeki 5 bas sesten vazgeçtiği ve klavyeyi Do3 sesinden başlatarak 4,5 oktavdan 4 oktava (49 Tuş) indirdiği görülmektedir. Dolayısıyla 1722 ve 1726 tarihli pianofortelerdeki 49 tuşlu klavyeler, piyano klavyesinin ilk biçimi sayılabilir.
1700’lü yılların ilk yarısında pianoforteler (ya da öbür adıyla fortepianolar) çok az değişti. İlk kez Alman org ve piyano yapımcısı Christian Ernst Friderici’nin (1709 – 1780) 1745 yılında yaptığı Piramit piyano (Pyramidenflügel) ya da Zürafa piyano (Graffenklavier) olarak adlandırılan dikey kuyruklu piyanoda, klavyenin Do3 yerine Fa2 sesinden başlayıp 4 oktav sınırını aşarak Fa2 – Re7 (F1 – d3) arasındaki sesleri içeren 4 ¾ oktav (58 tuş) genişliğe ulaşmış olduğu görülmektedir.
Tıpkı Friderici 1745’te olduğu gibi, Alman klavyeli çalgı yapımcısı Gottfried Silbermann’ın (1683 – 1753) 1746 tarihli piyanosunda da Fa2 – Re7 (F1 – d3) arasında 58 tuştan oluşan klavyenin, 1947 ve 1749 tarihli piyanolarında (tiz bölgeye Rediyez ve Mi sesleri de eklenerek) 5 oktava (60 tuş) ulaştırılmış olduğu görülmektedir.
J.S. Bach’ın, Kral Friedrich’in davetiyle Potsdam’daki sarayına geldiğinde bu piyanolardan biriyle (1746 ya da 1747 yapımı olmalı) çaldığı bilinmektedir.
Silbermann 1747 ve 1749’da, Fa2 – Mi7 (F1 – e3) aralığındaki 60 tuştan oluşan 5 oktavlık klavye, İspanyol çalgı yapımcısı Francisco Perez Mirabal tarafından bir yıl sonra (1750’de) yapıldığı tahmin edilen piyanoda, Sol2 – Sol7 (G1 – g3) aralığında 5 oktavlık (61 tuş) bir klavye hâline getirilmiş ve böylece aynı tarihlerde yapılmış olan beşer oktavlık iki piyanodan birinin klavyesi Fa tuşundan başlarken öteki Sol tuşundan başlamıştır.
Silbermann 1747’de Fa2 – Mi7 aralığında 5 oktava ulaşmış olan klavye, sonuna Fa7 (f3) tuşu da eklenerek 61 tuşlu hâle getirilip 1750’den 1800’e kadar olan 30 senelik dönemde genellikle Fa2 – Fa7 (F1 – f3) aralığındaki 5 oktavda (61 tuş) kalmıştır.
W. A. Mozart’ın (1756 – 1791) 1782 yılında dönemin en ünlü Viyana’lı çalgı yapımcısı Gabriel Anton Walter’den satın alıp ömrünün sonuna (1791) kadar kullandığı 1780 tarihli Walter piyanosu da Fa2 – Fa7 (F1 – f3) aralığında 61 tuşu olan 5 oktavlık bir piyanoydu ve Mozart piyano eserlerini bu beş oktavı baz alarak yazdı.
Beş oktavlık klavyeden altı oktavlık klavyeye (Yaklaşık 1750-1800 arası)
Piyano klavyesinin genişliği 1750’lerden 1800’lere kadar olan yaklaşık 50 yıl boyunca genellikle 5 oktav sınırında kalmış olsa da, bu sınır, daha Broadwood’un 1791-1792 gibi erken bir tarihte üretmeye başladığı Fa2-Do8 (F1 – c4) aralığındaki ilk 5 ½ oktavlık (68 tuş) piyanolarla aşılmaya başlamıştı.
1794-1802/1803 yılları arasında Walter piyano sahibi olan Beethoven da, tıpkı Mozart gibi Fa2 – Fa7 aralığında 5 oktavlık (61 tuş) bir piyano kullanıyordu ama klavye genişliği, 1803 yılında sahip olduğu Erard piyanoda Fa2 – Do8 aralığında 5 ¾ oktav (68 tuş) olmuştu.
Viyana’da Peter Rumpl tarafından yapılmış bir piyanoda klavye genişliğinin (daha 1805 gibi erken sayılabilecek bir tarihte) Fa2 – Fa8 (F1 – f4) aralığında 6 oktava (73 tuş) ulaşmış olduğu görülmektedir.
Broadwood tarafından 1810 yılında yapılmış 6 oktavlık piyanoda klavyenin Fa2 yerine Do2 tuşundan başladığı ve Do2 – Si7 (C1 – h3) arasında 72 tuştan oluştuğu görülmektedir.
Broadwood tarafından aynı yıl (1810) yapılmış olan Carl Maria von Weber’in (1786 – 1826) 6 oktavlık piyanosundaki klavyenin ise Fa2 – Fa8 (F1 – f4) aralığında 73 tuşlu olduğu görülmektedir. Aynı firmanın, aynı yıl içinde biri Do2 – Si7 (C1 – h3) aralığında 72 tuşlu, öteki Fa2 – Fa8 (F1 – f4) aralığında 73 tuşlu iki ayrı tip piyano üretmesi demek olan bu tür örnekler, hangi klavye biçiminin hangi yıldan başlayıp hangi yıla kadar üretildiğini saptayabilmeyi daha da güçleştirmektedir.
Fa2 – Fa8 (F1 – f 4) aralığındaki 73 tuştan oluşan 6 oktavlık klavye, Anton Walter tarafından aynı yıl (1810) yapılmış piyanolarda da görülmektedir.
Konuya ilişkin kaynaklarda, ilk 6 oktavlık piyanoların, daha 1794 yılından başlayarak Do2 – Do8 (C1 – c4) aralığında Broadwood tarafından üretildiği belirtilmekte ancak, (günümüze ulaşabilen örnek ve bilgilerden) söz konusu piyanoların 1805’ten önce çok sınırlı sayıda üretilip 1810’lardan itibaren standart hale geldiği anlaşılmaktadır.
Altı oktavlık klavyeden 7 ¼ oktavlık klavyeye (Yaklaşık 1800-1850 arası)
Beş oktavlık klavyeden altı oktavlık klavyeye ve altı oktavlık klavyeden de yedi oktavlık klavyeye ulaşma süreci öyle hızlı ve kısa olmuş ki, klavyedeki gelişmelerin önemli bir bölümü, yalnızca Beethoven’ın piyanolarında bile izlenebiliyor. Örneğin 1794-1802/1803 yılları arasında tıpkı Mozart gibi Fa2 – Fa7 aralığında 5 oktavlık (61 tuş) bir Walter piyano sahibi olan Beethoven’ın 1803 yılında sahip olduğu Erard piyanosunda Fa2 – Do8 aralığında 5 ¾ oktav (68 tuş) vardı. Dönemin ünlü piyano yapımcısı Johann Andreas Stein’ın (1728 -1792) baba mesleğini sürdüren kızı Nannette Streicher (1769 -1833) 1816’da, Beethoven’ın isteği üzerine Do2 – Fa8 (C1 – f4) aralığında 6 ½ oktavlık (78 tuş) kuyruklu piyanolar üretti. (Bazı kaynaklarda bu ses alanına sahip piyano üretiminin 1804 yılında başladığı belirtilmektedir.)
Beethoven’ın, 1817 Broadwood piyanosunda Do2 – Do8 (C1 – c4) aralığında 6 oktav (73 tuş), onarım için Broadwood kuyruklu piyanosunu verdiği Conrad Graf’tan 24 Ocak 1826’da ödünç alıp ömrünün sonuna kadar (26 Mart 1827) kullandığı Graf piyanoda ise Do2 – Fa8 aralığında (C1 – f4) 6 ½ oktav (78 tuş) vardır.
Do2 – Fa8 (C1 – f4) aralığındaki 78 tuşlu piyanoların popüler olduğu 1830’lu – 1840’lı yıllarda, Viyana’da Fritz, Hoxa, Stein, Streicher; Paris’te Pleyel ve Londra’da Erard gibi piyano yapımcılarınca, Do2 – Sol8 (C1 – g4) aralığında 80 tuşlu (6 ½ oktav) piyanoların da üretilmiş olduğu görülmektedir.
Chopin’in Pleyel 1847 ve 1848 tarihli piyanolarında tuş sayısı Do2 – La8 (C1 – a4) aralığında 82’ye (6 ¾ oktav) ulaşmıştır.
Chopin’in 1847 ve 1847 Pleyel piyanolarındaki klavyelerin 6 ¾ oktav 82 tuş genişliğinde olmasına karşın, Broadwood’un 1840 yılında yaptığı tahmin edilen piyanoda, La1 – La8 (A2 – a4) aralığındaki 7 oktavlık (85 tuş) klavyeye ulaşılmış olduğu görülmektedir. (Konuya ilişkin kaynaklarda ilk 85 tuşlu piyanoların Do2 – Do9 (C1 – c5) aralığında Erard tarafından 1822 yılında üretildiği belirtilmektedir.)
Brahms’ın (1850 W. Bachmann) piyanosunda da La1 – La8 aralığında 7 oktavlık (85) klavye bulunmaktadır.
Franz Liszt’in (1811-1886) Bechstein 1862 ve Bösendorfer piyanolarının klavyeleri de La1 -La8 arasında 7 oktav (85 tuş) genişliğindedir.
Liszt’in Chickering piyanosunda ise bugün için standart kabul edilen La1 – Do9 (A2 – c5) aralığındaki 7 ¼ oktava (88 tuş) ulaşılmış olduğu görülmektedir.
Liszt, döneminde ulaşılan 88 tuşlu klavyeden tam olarak yararlanan ilk besteci oldu ve 88 tuşlu klavyenin tüm olanaklarını kullanarak piyanoyu senfonik bir çalgıya dönüştürdü. Bu nedenle Beethoven senfonilerden yaptığı piyano transkripsyonlarında, piyanonun kullanılış biçimi “88 Tuşlu Orkestra” olarak nitelenir. (Liszt’in 88 tuşlu klavye olanaklarını kullanışına örnek olarak, Rus besteci ve piyanist Daniil Trifonov’un Liszt’in Transandantal Etüdler’ini https://www.youtube.com/watch?v=kD4T-rNklsY adresinden dinleyebilirsiniz.)
88 tuşlu klavyenin başlangıcı ile ilgili olarak, bir çok yayında 1880 ve 1890 tarihlerinin öne çıkarıldığ ve hatta bazılarında 1891 ya da 1892 tarihinin verildiği görülmekteyse de, Liszt’in 88 tuşlu 1879 Chickering piyanosunun (Görsel 27) belirtilen tarihlerden daha önce olması bir yana, Metropolitan Sanat Müzesinde bulunan 1868 yılında yapılmış 88 tuşlu Steinway Plain Grand Style 2 piyano, başlangıç tarihinin 1860’lı yıllara kadar gittiğini göstermektedir.
Wikipedia https://de.wikipedia.org/wiki/Genealogie_der_Steinway-Fl%C3%BCgel sayfasındaki Steinway Kuyruklu Piyanoları Soyağacı’nda daha da geriye gidilerek, “Henry Steinway’in 1863 yılında 7894 seri numarasıyla ilk 88 tuşlu piyanoyu yaptığı (…) 88 tuşlu klavyenin, 1886 yılına kadar 248 ila 274 cm uzunluğundaki kuyruklu konser piyanolarında, 1886’dan itibaren C modellerinde, 1893’ten itibaren tüm New York kuyruklu modellerinde ve 1906’dan sonra da Steinway kuyruklu piyanoların hepsinde kullanılmaya başladığı” bilgileri verilmektedir.
88 tuşlu piyano üretimine 1860’lı yıllarda başlamış olan tek marka Steinway olmayıp örneğin Chickering tarafından 1865 yılında üretilmiş olan kuyruklu piyanoda da, La1 – Do9 (A2 – c5) aralığındaki 88 tuşlu klavye bulunmaktadır.
Piyano üretiminde 85 tuşlu klavyeden 88 tuşlu klavyeye geçiş süreci, farklı markalarda ve o markaların alt modellerinde farklı seyretmiş ve her iki klavye tipinin üretimi, aynı marka piyanolarda bile çok uzun süre birlikte sürdürülüp, bazı modellerde 88 tuşlu klavyeye geçilirken, dikey piyanolar başta olmak üzere bazı modellerde 85 tuşlu klavye üretimi devam etmiştir. Örneğin, 88 tuşlu piyano üretimine 1863 yılında başlamış olan Steinway’ın ,1892 yılında ürettiği Steinway & Sons Flügel B211 modelinde 85 tuşlu klavyeyi sürdürmesi ve ürettiği tüm kuyruklu piyanolarda 88 tuşlu klavyeye ancak 1906 yılından sonra geçmesi gibi…
Konuya ilişkin bazı kaynaklarda, 88 tuşlu klavye geçmişinin, bazı kare piyanolarda da (Alm. Quadratisches Klavier, İng, square piano) 1857’lere kadar uzandığı belirtilmektedir.
Benzer durumlar öteki piyano markalarında da söz konusu olabildiği için 85 tuşlu piyanodan 88 tuşlu piyanoya geçiş konusunda belirli bir tarih vermek yerine 88 tuşlu piyano üretiminin 1860’larda başlayıp 1880’lerden sonra yaygınlaştığını söylemek sanırım daha doğru olacaktır.
Cristofori tarafından 1722 ve 1726 tarihlerinde üretilmiş olan (ve günümüze ulaşabilmiş en eski tarihli piyanolar olan) 49 tuşlu pianofortelerden (Görsel 2 ve 3) üretimi 1860’larda başlayıp 1880’lerden itibaren giderek yaygınlaşan 88 tuşlu piyanolara ulaşıncaya kadar geçen yaklaşık 160 yıl içinde, klavyeye 39 tuş eklenmiş oldu. Bu gelişme, neredeyse her dört yılda bir tuş eklenmesi demektir. Buna karşın 1880’lerden günümüze (2022) kadar geçen 142 yıl boyunca, (belirli markalarca yapılan tuş eklemeleri dışında) 88 tuşlu klavyede herhangi bir değişikliğe gidilmedi. Bu da, 88 tuşlu klavyenin “standart” kabul edilmesi sonucunu doğurdu. Oysa klavyedeki tuş sayısı (yalnızca belirli markalarda da olsa) artmaya devam edip 90, 92, 97, 102 ve en son olarak da 108 olmuş bulunuyor… Ancak, tuş sayısındaki bu gibi artışlar, 88 tuşlu klavyenin “standart klavye olduğu” algısında herhangi bir değişiklik getirmediği için, bu tür gelişmeleri (en azından şimdilik), 88 tuşlu klavyeden bir başka klavye biçimine “geçiş” olarak değil “deneme” ya da “alternatif klavye biçimleri” olarak nitelemek sanırım daha gerçekçi olacaktır ki, 88 tuştan Do1 – Do10 (C2 – c6) aralığındaki 108 tuşa varan söz konusu gelişmeler de, 2. Bölümde ele alınacaktır.
DİP NOTLAR
*Bu araştırma yazısının ilk biçimi, KONSER ARKASI Müzik Dergisi 2022 ARALIK sayısının 90-97. sayfalarında yayımlanmıştır.
** Gereç dizisi (Al. Materialleiter) Bir müzik kültüründe kullanılan tüm perdelerin yükseklik derecelerine göre sıralanmasından oluşan genel dizi.