TARİHSEL MÜZİK YAZILARI

Dünya üzerinde bugüne dek birbiriden farklı çok sayıda müzik yazısı geliştirilip, kullanılmış olduğu bilinmekteyse de, bugün haklarında bilgi sahibi olabildiğimiz tarihsel müzik yazılarının sayısı oldukça sınırlı bulunmakta ve bu yazılar hakkındaki bilgiler de geriye doğru gidildikçe azalmaktadır.

Haklarında bilgi sahibi olduğumuz müzik yazıları incelendiğinde dizgesel açıdan üç kümeye ayrıldıkları görülür:

A-HARF YAZILARI

B-NOTA YAZILARI

C-TABULATURLAR

Birinci kümeye giren yazılar, perdeleri göstermede harfler ya da harflerden türetilmiş imlerden yararlanır. İkincisi aynı amaç için harfler yerine çoğunluğu vurgu imlerinden türetilmiş özgün imler kullanılır. Üçüncü kümeye giren yazılar ise ilk ikisinin tersine perdelerin (seslerin) kendilerini değil, çalgı üzerinde çıkarılacakları yerleri gösterir.

Burada hemen belirtmek gerekir ki her türlü müzik yazısı için kullanageldiğimiz “nota yazısı” (ya da kısaca nota ) sözcüğü dizgesel açıdan doğru değildir. Çünkü “nota yazısı”, tarih boyunca kullanılmış çok sayıdaki müzik yazılarından yalnızca bir türün (yukarıda ikinci küme olarak tanımlanan türün) adı olabilir. Yukarıdaki kümelemede de açıkça görüleceği gibi müzik yazımında nota yazısından başka “Harf yazıları” ve “Tabulaturlar” olmak üzere iki ayrı yazı dizgesi daha kullanılmıştır ki, bu yazıların “nota yazısı” olarak adlandırılması doğru değildir.